03323511700 destek@safasaglik.com Randevu Al

Terapiye İhtiyacım Var mı?

Psikoterapiyi zihinsel ve duygusal anlamda bir check-up gibi düşünebilirsiniz.

Nasıl beden sağlığımız için her gün egzersiz yapıyor ve sağlıklı besleniyorsak, zihin sağlığımızı da gözden geçirip her şeyin yolunda olduğundan emin olmalıyız. Terapi zihin sağlığı açısından check-up için bir alan sağlar. İşlerin ne zaman yolunda gitmediğini gözlemleyebilme fırsatı bulursunuz. Zihninizin işleyişi konusunda uzmanlaşırsınız. Yolunda gitmeyen şeyler olduğunda farkındalık geliştirir ve kolayca rotanıza dönersiniz. Bu yazımızda, yetişkin bireylerin destek alma zamanının geldiğini gösterebilecek bazı belirtileri aşağıda sizler için sıraladık.

Terapiye İhtiyacım Var mı? 10 Belirti

 

 

Terapiye İhtiyacım Var mı? 10 Belirti

 

Psikoterapi hakkında birçok bilgi kirliliği olduğunu söyleyebiliriz. Bunlardan bir tanesi, belki de en tehlikelisi bir uzmana danışmak için “kırılma noktasını” beklemek, durum acilleştiğinde terapi zamanının geldiğini düşünmektir.

 

O halde bu kısmı netleştirelim: Kendinizi iyi hissetmiyorsanız “kırılma noktası”nı beklemeyin. Çocuğunuzla ilgili bir gidişatın yanlış olduğunu hissediyorsanız “kırılma noktası”nı beklemeyin. Evliliğinizde bir şeylerin yolunda gitmediğini düşünüyorsanız “kırılma noktası”nı beklemeyin.

 

Elbette ki psikoterapi kriz durumlarında da yardımcıdır. Ancak ne kadar erken yardım alabilirseniz, sorunlarınızın çözümü o kadar hızlı ve rahat olur. Akıntıya kürek çekmenin ve her şey yolunda gibi davranmanın size, çocuğunuza veya evliliğinize faydası yoktur. Bazı sorunları ne kadar derinlere iterseniz o kadar karmaşık hale gelebilir. Elbette ki bu tür durumlarda ilk olarak kendi çözümlerimizi ararız. Bu çok normaldir. Çünkü kendiniz konusunda, çocuğunuz konusunda ve evliliğiniz konusunda ilk uzman sizsiniz. Ancak bazen ne yaparsanız yapın bir şeylerin yolunda gitmediğini, bir kısır döngünün içinde olduğunuzu hissedersiniz. Böyle durumlarda “kırılma noktası”na gelmeden uzman desteği almaktan çekinmeyin.

 

Psikoterapiyi zihinsel ve duygusal anlamda bir check-up gibi düşünebilirsiniz. Nasıl beden sağlığımız için her gün egzersiz yapıyor ve sağlıklı besleniyorsak, zihin sağlığımızı da gözden geçirip her şeyin yolunda olduğundan emin olmalıyız. Terapi zihin sağlığı açısından check-up için bir alan sağlar. İşlerin ne zaman yolunda gitmediğini gözlemleyebilme fırsatı bulursunuz. Zihninizin işleyişi konusunda uzmanlaşırsınız. Yolunda gitmeyen şeyler olduğunda farkındalık geliştirir ve kolayca rotanıza dönersiniz.

 

Bu yazımızda, yetişkin bireylerin destek alma zamanının geldiğini gösterebilecek bazı belirtileri aşağıda sizler için sıraladık. Eğer çocuğunuzun terapiye ihtiyacı olup olmadığını anlayabilmek istiyorsanız bu konudaki yazımıza buradan ulaşabilirsiniz.

 

  1. Bunalmaya başladığınızı hissediyorsanız. Kültürel olarak bizler duygularımızı bastıran insanlarız. Geçici olarak işe yarar bir çözüm olsa da, zamanla bastırdığımız bu duygular başka bir şekilde artarak kendini göstermeye başlayabilir (uyuşma, öfke, depresyon, kaygı). Öncesine göre daha çok ağladığınızı, ufak tefek konularda öfke patlamaları yaşadığınızı düşünüyorsanız bunu destek almak için bir belirti olarak görebilirsiniz.  
  2. Sürekli hastalanıyorsanız. Zihinsel, duygusal ve bedensel sağlığımız birbiri ile etkileşim içerisindedir. Sebebi bulunamayan fiziksel semptomlardan yakınıyorsanız (baş ağrısı, sırt ağrısı, bel ağrısı, karın ağrısı vb.), belki de psikoterapi deneme zamanı gelmiştir. Aşırı stres bağışıklık sistemine zarar verir. Vücut ağrıları, acıları, sindirim sistemi bozuklukları ve uyku bozukluklarına sebep olur. Tüm bunları bedeninizin değişime ihtiyaç duyduğunuzu size anlatma yolu olarak düşünebilirsiniz.
  3. Zararlı alışkanlıklarınızda artış başladıysa. Sigara, alkol, sürekli atıştırma gibi zararlı alışkanlıklarınızda artış başladıysa, sorunlarınızla baş etmekte güçlük yaşadığınızı ve çözüm olarak bu maddelere daha fazla yüklenmeye başladığınıza bir işaret olabilir. Belki de bir uzmanla görüşmenizin zamanı gelmiş olabilir. (Sigara bırakma ve zayıflama ile ilgili yazılarımıza tıklayarak ulaşabilirsiniz)
  4. Üretkenliğiniz azaldıysa, odaklanmada güçlük çekiyorsanız. Belki kendinizi uzayıp giden düşünce zincirlerinin içindeyken buluyorsunuz, başladığınız işleri eskisi gibi tamamlayamıyorsunuz, eskiden çok akıcı konuşurken şimdi bir konuşmanın tam ortasında söyleyeceklerinizi unutuyorsunuz. Tüm bunlar bazı durumlara işaret edebilir. Mesela depresyon; beynin işleyişinde, örneğin hafıza ile ilgili bölgeler olan amigdala ve hipokampus bölgelerinde değişimlere sebep olabilir. Bu da odaklanmanızı güçleştiriyor olabilir.
  5. Hiçbir şey hakkında heyecan duymuyorsanız. Kendinizi monoton bir döngüde hissediyor, eskisine göre hiçbir şeyden heyecan ve keyif duymuyor olabilirsiniz. Anhedoni (keyif alamama durumu) depresyonun sık görülen bir belirtisidir, kişilerin bir şeyler yapmak için istek ve motivasyonunu alır, götürür. Bu da örneğin, yataktan bile güçlükle çıkmaya sebep olur. En sevdiğiniz aktivitelerden bile keyif alamıyorsanız, bu zihin sağlığınız açısından bir uyarı işareti olabilir.
  6. Arkadaşlarınız sizin için endişeli ise. Bu çok bariz bir uyarı işareti gibi görünebilir. Ancak genelde duymak istemediğimiz şeyleri göz ardı ederiz. Eğer sevdiklerinizi sizin için endişeli ise ve yardım almanız gerektiğinden bahsetmişlerse, onların sizin için en iyisini istediğine güvenin.
  7. Arkadaşlarınızdan uzaklaşmaya başladıysanız. Artık arkadaşlarınızı anlayamadığınızı, herkesin farklılaşmaya başladığını düşünüyorsanız, kendinizi onlardan giderek izole etmeye başladıysanız, bir zihin sağlığı problemi ile mücadele içinde olabilirsiniz. Yalnızlaşma, kaygı ve depresyonda yaygın görülen bir belirtidir.
  8. Sürekli aynı hataları tekrarlıyorsanız. Kendinizi tekrar tekrar aynı hataları yapıyorken buluyor olabilirsiniz. Yapmak istemediğiniz hataları, istemeden sürekli tekrarlıyorsanız ve kendinizi sürekli aynı hikayenin, aynı istenmeyen davranışların içinde buluyorsanız, belki de daha derin süreçlerin ele alınmasına ihtiyacınız vardır. Psikoterapistler size sorunun kaynağını bulmanız konusunda destek olabilirler. Böylece yeni davranış kalıpları üretmeye ve yeni hikayeler yazmaya başlayabilirsiniz.
  9. İlişkilerinizde sorunlar yaşıyorsanız. Partnerinizle, ailenizle, yakın arkadaşlarınızla sürekli benzer sorunları yaşadığınızı düşünüyor olabilirsiniz (örneğin sınır çizememe, çabuk öfkelenme vb.). Bizim bugünkü ilişki kurma tarzlarımızın temelleri geçmişimizde atılmıştır. Farkında olmadan yeni ilişkilerimizde çocukken deneyimlediğimiz ilişki tarzlarını oluştururuz. Bu döngüleri kırmak için yardım alabilir, geçmişteki ilişkisel yaralarınızı onarabilirsiniz.
  10. Uyku ile ilgili sorunlar yaşıyorsanız. Aşırı uyuma, uykusuzluk, uykuya dalamama, gece yarısı sürekli uyanma, kaliteli uyuyamama hissi; hangi uyku sorunuyla boğuşuyor olursanız olun, fark etmez. Uykuyu zihinsel sağlığınız ve mutluluğunuz için bir ölçek gibi, bir termometre gibi düşünün. Uyku sorunları zihinsel ve duygusal anlamda bir şeylerin yolunda gitmediğine işaret eder. (Uykusuzlukla baş etme konusunu ele aldığımız yazımıza buradan ulaşabilirsiniz.)

 

Yazar: Uzm. Klinik Psikolog Rukiyye Meryem Parladıcı

Psikoloji Lisansını Boğaziçi Üniversitesi’nde 2015 yılında tamamladı.
2020 yılında Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’nde Klinik Psikoloji Yüksek Lisansını tamamladı.
Çapa Çocuk ve Ergen Psikiyatri servisinde alanında staj yaparken uzman psikyatrlarla çalışma fırsatı buldu.
Selçuklu Tıp Fakültesi Yetişkin psikyatri servisinde staj yaparken yetişkin gruplarla çalışan psikiyatrlarla gözlemyapma fırsatı elde etti.

Şu anda çocuklara, ergenlere, yetişkin bireylere ve ailelere psikolojik danışmanlık hizmetleri sunmaktadır.
Son 5 yıldır Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) ile nörotravma, kronik hastalıklar, yaşlılık psikolojisi, psikodrama, problem çözme becerileri, kişilik özellikleri ve ilişkiler konusunda en son yapılmış çalışmaları harmanlayarak çalışmaktadır.